DTP kapatılma(ma) lıydı

DTP kapatılma(ma) lıydı

Açılım dedikleri buydu galiba. Uzun bir zamandır uyutuyorlar vatandaşları ve herkese mavi boncuk dağıtıyorlar. Ne hikmetse kimse daha tek kelime bir şey anlamadı şu açılımdan. Artık açın da görelim şu paketi dedi millet ama içi boş bir kutudan çıkacak ne bir tavşan vardı ne de sihir dolu başka bir şey. Halk inanmıştı açılım ile birşeyler olacağına ama büyük bir hayal kırıklığından başka bir şey olmadı. 30 yıldır süren savaşın duracağına ve artık kardeş kavgasının biteceğine o kadar inandırmıştı ki vatandaş kendini aniden gelişen olaylar ve örtbas etmek için bir olaya ihtiyaç vardı. Nihayetinde her zaman bir günah keçisi vardı. Bütün Türkiye’nin kolaylıkla bir kaç kışkırtma ile tüm günahları yükleyeceği bir keçiydi bu. Nihayetinde öyle de yaptılar. Ve elbirliğiyle kapattılar tüm Kürtleri olmasa da Kürtler’in % 87’sini temsil eden bir partiyi.

 
Alelacele çıkarıldı dosyalar raftan ve basılmıştı zaten düğmeye, bu nedenle hızlı davranılmalıydı. Çünkü emir büyük yerdendi galiba. Bir şeyi göz ardı ediyorlardı. Tamam anladık Türkiye DTP’yi benimsemedi, hatta taşladı İzmir’de, linç etti defalarca batı illerinde. İyi de siz hiç Kürt tarafından baktınız mı olaya?
 
Kürtler ne diyor? Onlar ne istiyor?  Bu ülkenin vatandaşı değil mi Kürtler?  Onların isteklerinin ve düşüncelerinin bir önemi yok mu? Tam 30 yıldır baskı, işkence ve ölümlerle kan kusturdunuz Kürtler’e. Ve bu devletin resmi kayıtlarına bile geçti. Tüm Türkiye bu rezaletle çalkalanırken, bazıları utandı yaptıklarından bazıları da hala övünüyor yaptığı katliamlarla.
 
DTP’yi bölücülükle suçlayanlar bölücülük yapmıyor mu? Türkiye’de sadece batı mı karar verir gidişata? Siyaseti onlar dışında kimse yapamaz mı? DTP Kürtler’i kışkırtıyormuş, peki MHP ve CHP kışkırtmıyor mu Türkler’i ?
 
DTP’nin kapatılmasına hukuksal açıdan bakıldığında ne yazık ki anayasal çerçeve içinde bakıldığında kapatılması beklenen bir şeydi. Peki madem anayasa bu şekilde işliyor. Neden CHP, MHP ve AKP için aynı orantıda işlemiyor.
 
Türkiye çok ciddi bir kaosun ortasına sürüklüyor kendini. Ve ne yazık ki bu sürüklenmeden tüm ülke payını alacak. Yani koca bir okyanustasınız ve girdaba girmiş geminiz. Üstelik bir de delik var bir çok yerinde geminin. Ne yapacaksınız peki? Kurtuluşunuz ne ?   Koşuşturarak delikleri tıkamakla girdaba girmekten kurtulamazsınız?
 
Türkiye’de değişimin olduğu konusunda herkes umutlanmıştı. Ancak hala darbe zihniyetli anayasal bir sistem ile yürütülen devletten de başka bir şey beklemek hata olurdu.  30 yıldır susturuyorsunuz Kürtler’i. Ne oldu? ne değişti? Sustu mu Kürtler?
Bilakis daha çok bağırmadı mı Kürdüm diye. Siz yasakladıkça daha çok sarılmadı mı diline. Şimdi yine aynı şeyi yapıyorsunuz. Yasaklıyorsunuz, kilit vuruyorsunuz dillerine. Ama unutmayın ki; bu sefer Kürtler her zamankinden daha güçlü gelecek. Çünkü karşınızda yasaklanmış, ezilmiş, hor görülmüş, linç edilmiş, aşağılanmış, öldürülmüş, diline kilit vurulmuş, fikrine yasak konulmuş bir Kürt halkı var.  Siz böyle yaptıkça onlar da daha çok direnmeye başlayacak. Silahla olmayacağını onlar da biliyor. Siyasete devam edecekler elbet. Ama sizin kurallarınızla değil, kendi kurallarıyla. Ve isteseniz de istemeseniz de uyacaksınız onlara siz de günün geldiğinde.
 
Şahsi fikrimi sorarsanız, DTP’nin kapatılmasını bekliyordum. Çünkü darbecilerin anayasası hüküm sürüyor hala bu devlette. Ancak içimde bir umut vardı tüketmek istemediğim Türkiye’ye dair. Barış için, şu açılamayan açılım için, ülkenin bütünlüğü için, halkların kardeşliği için mecliste DTP’ye ihtiyaç var diyordum.  
 
DTP’yi kapatıp bir kaç isim yasaklamakla susacaklar sanıyorsanız aldanıyorsunuz. Ama sizin yönetiminize olan güvenleri sarsılmıştır. Kardeşlik çağrılarınızın yanıltma olduğunu, açılımın kapatma ve yasaklama olduğunu anlamıştır Kürtler.  Siz Kürtler’in seçtiği bir partiyi (ki bu parti hemen hemen tüm Güneydoğu ve Doğu’da seçilmiştir) yasakladınız. Gerekçe olarak da PKK ile olan ilişkilerini gösterdiniz. İyi de DTP PKK ile olan ilişkisini inkar etmedi ki. DTP temsil ettiği halkı, dilini dinini, kültürünü yansıttığı kadar siyasi fikrini de yansıttı. Sokaklara çıkan vatandaşlar, miting alanlarını doldururken “PKK halktır halk burada” sloganları attığında bütün kameralar kayıttaydı. Buna çok da şaşmamak gerekir. Halk imza kampanyalarında Abdullah Öcalan’ı lider olarak kabul etmiş ve (tam rakam olmasa da ) 3 milyon imza toplamıştır.  Bu durumda Halk PKK ve DTP aynı üçgende birleşmiş olmuyor mu?
 
Yani bir kaç siyasetçinin ve Güneydoğu kökenli gazetecilerin kendini Türk gibi görmesiyle, siz bütün Güneydoğu’nun da aynı düşünmesini beklerseniz aldanırsınız. Zaten bu aldanmaya girdiğiniz için inkar ediyorsunuz Kürtler’in isteklerini ve siyasi fikirlerini.
 
Korkmaya gerek yok. DTP’yi kapatmış olabilirsiniz. Eğer gerçekten bir açılım olacaksa, Türkiye halklarının kardeşliğinden bahsedilecekse şimdi tam zamanı. DTP olmadan sizler bir şey yapın da görelim. Görelim ki sizin peşinizden gelelim. Görelim ki size oy verelim. Ama Kürtler’in bütün siyasal ve kültürel haklarını tanımanız şartıyla. Eşit ve özgür yurttaş olduklarını tüm Kürtler’e hissettirmeniz şartıyla.  Bunu başarmak çok da zor değil. Yıllarca DTP ve benzeri partileri bölücülükle suçladınız. DTP aldığı karar ile Mecliste fiili olarak görev almayacağını açıkladı. İşte size fırsat. Bir daha ki seçime kadar anayasal düzenlemeleri yapın. Kaosu sona erdirin. Ekonomik kalkınmayı sağlayın. Siyasal ve kültürel açılım yapın. O zaman zaten DTP’nin yapmak istediğini yapmış olursunuz. Ve eminim ki DTP ve devamındaki partiler de sizin peşinizden gelir. Kürt bölgelerinde oy patlaması yaşarsınız.
 
Artık suçlayacağınız bir parti yok. Bu durumda ortaya bir şey koyamazsanız kendinizi suçlayın. Şunu da unutmayın. Artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacak. Bu nedenle bu fırsatları doğru bir şekilde değerlendirmeniz gerekiyor. Türkiye’deki halkların kardeşliği için, eşit ve özgür yurtaş için kollarınızı sıvayın. Artık top sizde ve tüm gözler sizin üzerinizde..

Leave a Reply